İletişim Niçin Önemlidir?

BÜYÜKLERİMİZDE HEDEFLEDİĞİMİZ BECERİLER 

  • Söylediği kadarının en az % 90’ını yapabilen,
  • Sorunlara hem çözüm getiren hem de çözüm ürettiren,
  • Sürekli öğüt ve nasihat vermeden de çocuklarına destek olabilen ve yönlendirebilen,
  • Etkin iletişim becerileriyle örnek davranışlar sergileyen,
  • Hatalardan ders alınabilen bir toplum kültürüne katkıda bulunan,
  • Korkuyla değil, saygıyla otorite kurabilen,
  • Özeleştiri yapabilen ve güçlü olduğu kadar geliştirmesi gereken yönlerinin de farkında olan,
  • Çocuklardaki yeteneklerin ortaya çıkmasına fırsat veren,
  • Proaktif, duygusal zekasını etkin kullanan, öğrenme konusunda çevik ve değişime herkesten hızlı adapte olabilen…

Büyüklerle birlikte sağlıklı nesiller yetiştirmek en önemli hedefimiz…

 

  • İletişim günümüzde her meslek ve uzmanlık için vazgeçilmez bir beceri haline gelmiş durumdadır. Hayatımızın her aşamasında algı ve anlamlandırma süreçlerinin daha etkin ve sağlıklı yönetilmesi gerekmektedir.
  • Geleceğe damga vuracak çocuklarımız için en önemli konuların başında gelen eğitim faaliyetlerinde ülke genelinde daha çağdaş, anlaşılabilir, etkin ve uygulanabilir bir müfredat vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.
  • İlköğretimden itibaren “İLETİŞİM BECERİLERİ” konusunun somut ve basit örnekler üzerinden çocuklarımızla paylaşılması önemli bir başlangıç olacaktır. Devamında lise yılları, sonrasında her üniversite ve her bölüm için zorunlu ders olarak okutulması hem başarılı bir mesleki kariyer hem de huzurlu bir özel hayat için büyük faydalar sağlayacaktır.
  • Sağlıklı iletişim kurabilen bireyler aileleri, aileler toplumları, toplumlar ise ülkeleri kurtarır. Daha etkin iletişim kurmanın yolu ise özgüveni yüksek, kendini iyi ifade edebilen, özeleştiri de yapabilen, yapıcı geri bildirim alıp verebilen ve duygusal zekası kuvvetli bir yapıdan geçer.
  • Bu sebeple, çocuklarımız için her açıdan örnek olan ve rol modeli olarak alınan yetişkinlerimizin bireysel farkındalıklarını artırmak amaçlı çıktığımız iletişim yolculuğumuzda etkin okuyucu özellikleriyle çocuklara mükemmel örnek olabilen büyüklerimize teşekkürü borç biliriz.
  • Hayatın her aşamasında başarıya giden adımlar öncelikle kendimizle barışık olmak, kendimizi tanımak ve özgüvenle özeleştiri yapabilmektir. Bu yolda iletişimde yıkıcı değil yapıcı olmanın önemini bir kez daha vurgulamak isteriz.
  • Bilimsel açıdan temeli sağlam ve kanıtlanmış gerçekler üzerinden değerlendirme yapacak olursak, her yetişkin, yeri geldiğinde öne çıkma ve bulunduğu ortama liderlik yapmakla, mütevazilik arasındaki dengeyi kurabilmelidir.
  • Sağlıklı iletişimle ortaya çıkan kişisel farkındalıklar sayesinde değişim ve gelişim yolunda somut atılması gereken adımları, önceliklerini belirleme ve uygulanabilir reçeteye ulaşmak her yetişkin için motivasyon ve geleceğe dair umutları çok olumlu desteklemektedir.
  • Doğru bilginin, doğru zamanda, doğru şekilde, doğru derecede ve doğru tarzda paylaşılması iletişim için çok önem arz etmektedir.
  • Gerçek hayatla özdeşleşen örnekler üzerinden büyüklerimizin birbirleriyle fikir alışverişi yapması, ortak kararlar alınarak sonuca varılması iletişimde karşılaşılan sorunlar için ortak bir dil oluşmasına fırsat vermiştir.
  • İletişim esnasında farklı, hatta aykırı görüşlerin nasıl ele alındığı da göz ardı edilmemelidir. Farklılıklar her zaman zenginlik olarak görülüp fırsata dönüştürülebilmelidir.
  • Her başarısızlık aslında bizleri başarıya giden yolda mutlu sona bir adım daha yaklaştırır.
  • 3B Kuralı der ki; “Başarmak İçin Başarısızlıklarımızla Barışık Olmalıyız”.
  • Her koşulda iç motivasyonumuz her zaman kuvvetli olmalı. Başarılarını kalıcı kılan ve başarısızlıktan kazançlı çıkabilen bireylerin en güçlü yönlerinden biri budur.
  • İletişim deneyimlerinin faydalı, verimli ve kalıcı olması amacıyla yetişkinlerimizin hem kendi aralarında hem de çocuklarla yapıcı şekilde geri bildirim alıp vermeyi başarabilmesi gerekir.

Son olarak sağlıklı ve başarılı bir nesil yetiştirmek yolunda;

  • Kalben empati kurmanın,
  • Doğru algılama ve algılanmanın,
  • Farklılıkları gözlemlemek ve beklentileri yönetmenin,
  • Sevgi, saygı, anlayışlı ve hoşgörülü olmanın,
  • Özeleştiri yapabilmenin,
  • Güçlü yönlerimizden faydalanabilmenin,
  • Farklı düşünceleri bir kusur değil, zenginlik olarak görmenin,
  • Çatışma ve anlaşmazlıkları da sağlıklı yönetebilmenin,
  • Ben değil “BİZ” diyebilmenin,
  • Herkes tarafından her zaman hayatlara küçük dokunuşlar yapabilmenin mümkün olduğu,
  • Savaşçı değil barışçı bir dünya için geleceğe dair umutlarımızı tazelediğimiz bu yazımıza ilgi gösteren tüm okurlarımıza şükranlarımı sunarım.